Chevrolet Camaro Iroc Z
Önceki nesil Amerikan otomobilleri nedense insanları daha fazla etkiliyor. Heybetli tasarımları ve motordan gelen eşsiz ses yollarda hemen fark edilmelerini sağlıyor. İşte karşınızda bu özelliklere sahip bir otomobil: 1987 model Chevrolet Camaro IROC.
Kırmızı ok
Genelde Türkiye'de Amerikan otomobilleri bir kaç el değiştirmiştir ama, fotoğrafını gördüğünüz Chevrolet Camaro IROC Z ilk el. Amerika'ya eğitim için giden sahibi sıfır kilometrede aldığı Chevrolet Camaro IROC Z'i "Biz ayrılamayız" diyerek Türkiye'ye getirmiş ve hala gözü gibi bakıyor.
Chevrolet Camaro IROC (International Race Of Champions) sınırlı sayıda üretilen bir model. 1985-1990 yılları arasında 166 bin 976 adet üretilmiş. Bu sayı Türkiye’ye göre fazla sayılır ancak Amerika’ya göre çok az bir rakamı ifade ediyor. Daha çok 305 cu/in (5000 cc) motorla üretim bantlarından inen Camaro IROC'tan, ayrıca çok sınırlı adette "1LE" koduyla 350 cu/in (5700 cc) hacimli motora sahip versiyon üretildi. Camaro IROC 305'in motoru orijinalinde 4800 d/d'de 190 HP güç veriyor. Diğer 350'lik motor ise 4000 d/d'de 220 HP güç üretiyor. Camaro IROC 350'nin otomatik vitesli sayısı daha fazla. Yine az sayıda düz vitesli üretildi ancak, bu versiyonlar performans amaçlı olduğundan örneğin klima ve bunun yanında kilitli diferansiyel yoktu. Ayrıca bunların fren diskleri daha küçük fakat, kaliper sayısı daha fazlaydı.
Motor 350 cu/in olmuş
Bizim size tanıtacağımız Camaro IROC orijinalinde 305 cu/in motora sahip düz vitesli bir model. Klima ve kilitli diferansiyel var. Fren diskleri de daha büyük. Bu motor yerine 350 cu/in motor yerleştirilerek modifiye işlemlerine başlanmış. Modifiye işlemleriyle aracın sahibiyle birlikte Levent Güdüllüoğlu ilgilenmiş. Bu iki arkadaş aynı zamanda basında geniş yer alan "Türk Hummer"ı projesinde de yer almışlardı. Bu motoru yerleştirmedeki amaç hem performanslı hem de konforlu bir araç ortaya çıkarmakmış. Normalde bu motora sahip "1LE" kodlu versiyonlarda klima ve diğer bazı konfor elemanları olmadığından bu otomobil daha ön plana çıkmış oluyor.
Hypertech Stage 3 Engine Management
Motorun montaj işi bittikten sonra Hypertech Stage 3 Engine Management sistemi motora uygulanmış. Bu program bilinen chip tuning'ten daha üstün özelliklere sahip. Yarış versiyonlarına yakın bir sonuç veriyor. Edelbroc eksantrik milleri takılmış. Artık motor orta devirlerde daha fazla tork üretmeye başlamış. Bununla birlikte hararet problemi ortaya çıkmaması için ikinci bir fan daha eklenmiş ve düşük ısılı termostat kullanılmış. Birinci fan 75 derecede, ikinci fan ise 82 derecede devreye giriyor.
0-100 km/s hızlanma 6.2 saniye
Sonradan headers takılmış. Orijinal egzoz borusu 76 mm'lik yenisiyle değiştirilmiş. Katalitik konvertör iptal edilmiş. İçerye gelen gürültünün minimuma inmesi için egzoz sistemi özel tasarlanmış. Motor kaputu kaldırınca ön bölümde sonradan yapılmış metal parça hemen dikkatimizi çekti. Meğer el yapımı hava girişi sağlayan köşeli bağlantı borularıymış. Metal malzemeden yapılan köşleli bu parçaların ucunda birer tane açık performans filtresi var. Orijinalinde hava filtresi bir adet ve daha aşığıya konumlandırılmıştı. Motor sıcaklığından etkilendiği için verim azalıyordu. Yeni tasarımdan sonra motora daha temiz ve daha soğuk hava girişi sağlanmış. Bu işlemlerden sonra benzin-hava karışımı zenginleştiğinden üst devirlerde ateşleme sorunu olmaması için MSD marka 8.5 mm'lik orijinalinden daha kalın buji kabloları kullanılmış. Tüm bu işlemlerden sonra motor 4750 d/d'de 320 HP üretir hale gelmiş. Bildiğiniz gibi Amerikan otomobilleri daha düşük devirlerde daha fazla güç üretebiliyorlar ancak, Avrupa kökenli otomobiller üst devirlerde maksimum güce ulaşıyorlar. Sonradan Sintered marka debriyaj balatası takılmış. Ayrıca otomobilin yol tutuşunu da artırmak için bir takım iyileştirmeler yapılmış. KYB ayarlı gazlı amortisörler kullanılmış. Bu değişikliklerden sonra otomobilin son hızı 230 km/s’den 275 km/s’e çıkmış. Yapılan ölçümlerde önceden 0-100 km/s’i 6.2 saniyede tamamlayan Camaro IROC, bu süreyi 5.1 saniyeye kadar indirmiş. Çeyrek mil hızlanması ise 14.6 saniye iken şimdi 12.3 saniyeye düşmüş.
O zamanlar 6'lı CD'ler modaydı
Dış kısımda belirgin bir değişiklik yok. Zaten buna da gerek yok. Çünkü otomobil tasarım olarak etkileyici. Profilden bakıldığında kaputun ve ön tamponun uzantısı her an yerinden fırlayacakmış gibi duran bir 'ok'u andırıyor. Kırmızı rengin içerisinde siyah renkli ayrıntılar (Farlar ve motor kaputunun üzerindeki bölümler gibi) otomobile güzel bir hava katmış. Sadece ön sis farları sonradan takılmış. İç mekanda ilk göze çarpan vites topuzu yerine geçmiş Kricket topu oluyor. Aracın sahibi Amerika'da okurken yine bu tip otomobillere meraklı Pakistan'lı bir aradaşı tarafından hediye edilmiş. Torpido gözünün hemen üst tarafına Alpine 6'lı CD değiştirici yerleştirilmiş. Alpine amfinin de yer aldığı yeni ekipmanlar bu işte uzman Mümtaz Pak tarafından aracın orijinal müzik sistemine başarıyla monte edilmiş. CD değiştiricinin kumandası vitesin hemen önüne yerleştirilmiş. Sonrada takılan spor koltuklar otomobilin amacına uygun hizmet ediyor ve sert kullanımlarda bile insanın vücudunu tam olarak kavrıyor.
https://www.instagram.com/p/CxiYG05IRXb/?img_index=1
Haber tarihi: 23 / 09 / 2023
